SPF ve Cilt Bakımı İçin Önemi
Yaz mevsimiyle birlikte SPF (Sun Protection Factor) ürünleri en çok kullanılanlar arasında yerini alıyor. Tatile gitmeden önce herkes vücuduna uygun olan güneş koruyucusunu araştırıp satın alıyor. Güneşi ne kadar sevsek de güneş altında geçirdiğimiz zamanlara dikkat etmemiz gerekiyor. Uzmanlar özellikle öğle saatlerinde doğrudan güneşe maruz kalınmaması konusunda uyarılarını her zaman yapıyor. Buna rağmen özellikle güneşin yakıcı saatlerinde güneşlenmeyi tercih edenler bir hayli fazla.
Güneş ışınlarından yeterince korunamazsak, cildimizde bazı sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Kırışıklıklar, izler, hatta yanıklar bunlardan sadece birkaçı. Bu durumda erken yaşlanmayla birlikte doğallığını kaybeden bir cilt söz konusu olabilir. İşte güneş koruyucu kremler en çok bu konuda ihtiyacımızı görüyor. Uzmanlar, en az 30 faktör özelliiğinde bir güneş koruyucu kullanımını tavsiye ediyorlar. Denize ya da havuza girdikten sonra, kremin tekrar vücuda sürülmesi gerekiyor ancak bunu birçok insan unutuyor ya da önemsemiyor. Oysa güneş koruyucular, suyla temas ettikten sonra özelliklerini yitiriyorlar. Ayrıca, güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülen koruyucular çok daha kuvvetli bir etki gösteriyor.
Peki SPF bizi nasıl koruyor? Güneş ışınları iki türlü radyasyon yayıyor: UVA ve UVB. UVA ışınları ciltteki kırışıklıkları artırabiliyor ve cildin erken yaşlanmasına sebep olabiliyor. UVB ışınları ise yanıkların oluşumunu hızlandırıyor ve kanserojen bir etki doğurabiliyor. Her iki ışının da ne kadar tehlikeli olduğu bu kadar ortadayken güneş koruyucu bir krem kullanmanın önemi de ortaya çıkmış oluyor. SPF, vücudunuzun doğal koruma sistemini biraz daha geliştiriyor. Mesela 30 faktör bir koruyucu kullandığınızda, cildiniz doğal gücünü otuz kat artırmış oluyor. Böylece güneş ışınlarından daha az zarar görülüyor.
İki saatte bir olacak şekilde güneş koruyucu kreminizi yenilerseniz ve güneş ışınlarının yakıcı olduğu saatlerde gölgede bulunursanız cildinizde korkulacak bir hasar oluşmayacaktır. Bunun için tatil yapacağınız bölgenin iklimini de düşünmeniz gerekiyor. Aşırı sıcak ve nem bir araya geldiğinde, gölgede bile ne kadar etkili olduğunu yaşayanlar gayet iyi biliyor.
SPF seçerken şu üç maddeyi asla unutmamak gerekiyor:
1. Hem UVA hem de UVB ışınlarından korunmak için mutlaka geniş spektrumlu kremler tercih edilmeli.
2. Hiçbir güneş koruyucu krem tamamen su geçirmez değildir. Yani krem belirli aralıklarla yeniden cilde sürülmelidir.
3. Sadece beyaz tenlilerin değil koyu tenlilerin de en az 30 faktörlük bir koruyucuya ihtiyacı olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor.
Güneşin tadını çıkarırken sağlığınızı da daima düşünmenizi dileriz.
Etiketler: spf, cilt bakımı, güneş koruyucu, cilt sağlığı
Ağustos 15, 2022
Listeye dön